Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hayat Hikâyesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz Geçmiş
- Çatlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarmak, Kıskandırmak, Sıkıntı Vermek
- Torpido kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torpil
- Demir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Kuvvetli, Sert
- Teşkil Edilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkilatlanmak
- Maruf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilinen, Belli, Meşhur
- Müptedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Özne
- Soğutmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğutucu
- Damga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret, Kaşe, Mühür, Nitelik, Nişan, Belirti, İz
- Şerefsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onursuzluk, Alçaklık
- Muharebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş, Cenk, Harp, Çatışma, Vuruşma
- Muğber Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmek, Küsmek
- Lüzumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Gerekli, Lazım
- Kirletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Becermek, Lekelemek, Pislemek
- Tef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaval
- Yenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galibiyet
- İhmalkârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklık
- Abstreleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerretleştirmek, Soyutlaştırmak
- İkbal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, İstek, Baht Açıklığı, Gözde Cariye, Odalık
- Ziyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar, Kayıp, Hasar, Hüsran, Zayiat
- Sirayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçme, Bulaşma
- Üzgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cefa, Eziyet, Sıkıntı, Eza
- Fişek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurşun
- Temenni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dileme, Dilek
- Zarar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitirmek, Kaybetmek
- Saygısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hürmetsiz, Laubali
- Taşıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Vasıta
- Günülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak
- Halas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulma, Kurtuluş
- Ahraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsiz
- Birlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahdaniyet, Vahdet, Bağlantı, Bağlılık, Bütün, Tek, Benzerlik, Cüzütam, Dernek
- Hasbihal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleşi, Sohbet
- Kutsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Zavallı
- Teşvik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteklendirme, Özendirme, Ayartma, Kışkırtma
- Görünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Başlamak, Benzemek, Gelmek, Göstermek, Gözükmek, Tezahür Etmek, Zahir Olmak, Mevcudiyetini İzhar Etmek
- Kakımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak, Kızmak, Öfkelenmek, Paylamak
- Telgraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tel
- Kuramsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazari
- Ağırbaşlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakinlik, Dinginlik, Ciddilik, Temkin, Vakar
- Kitap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eser, Yapıt
- İstihza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay, Alay Etme, Eğlenme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü