Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hayâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanç, Utanma, Sıkılma, Ut, Utanma Duygusu
- Akur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuduz
- Marazlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Olmak, Hastalanmak
- Yağmalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garet Etmek, Talan Etmek
- Yüksekokul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ali Mektep
- Zabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Subay
- Arı Teknesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovan
- Başvezir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadrazam
- Vahşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yabani, Yabanıl, Yaban, Yamyam, İlkel
- Morfolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıbilimsel
- Okşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzemek, Sevmek, Sıvamak, Sıvazlamak, Dövmek, Övmek
- Niza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Kavga, Bozuşma
- Toprak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arazi, Kara, Ülke, Zemin, Bölge, Tarla
- Oysaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâlbuki, Meğer, Oysa
- Makbere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanduka
- Cet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ata, Dede, Büyük Baba
- Komedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldürü
- Tefrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Ayırma, Ayırt Etme
- Karizmatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkileyici, Ergisel
- Bozulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıza, Tefessüh
- Becerikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usta, Hünerli, Mahir, Maharetli, Yetenekli, Acar
- Nişan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavuk, Alamet, Belirti, Çentik, Dağ, Gösterge, İşaret, İz, Rozet, İm, Belgi, Yavukluluk
- Yemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyve, İncir, Kavun, Semere
- Montaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurma, Kurgu, Takıştırma
- Rençber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi
- Trençkot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmurluk
- Dermansızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Zafiyet
- Taarruz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saldırmak
- Selen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Haber, Ses
- Kontratak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Akın, Karşı Saldırı
- Yırtılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
- Örenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harabelik
- Cins kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Çeşit, Garip, Kabil, Kök, Nev, Soy, Tuhaf, Tür, Zümre
- Habersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıksız
- Çepçevre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etrafını Alarak, Yüzük Kaşı
- Munis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevimli, Uygun, Uysal, Alışılan, Cana Yakın, Adamcıl
- Şahsen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendi, Bizzat
- Mefsuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
- Fena Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Fenalaşmak
- Karikatür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taslak
- Makat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturak Yeri, Kıç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü