Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hasetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak
- İmaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayır Evi
- Sınırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek, Hapsetmek, Kısıtlamak, Mahdutlaştırmak
- Götürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak, Nakletmek, Atmak, Çalmak, Dayanmak, İletmek, Katlanmak, Öldürmek, Sevk Etmek, Sökmek
- Medlul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam
- Antidot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Panzehir
- Çerçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezginci Esnaf; Tuhafiyeci
- Bitmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamam
- Ortaklaşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşbirlikli, Kolektif, Müştereken, Birge, Birlikte
- İstimal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kullanmak
- Kindar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kinci
- Oğunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bihuş Olmak
- Cezire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ada, Aral
- Hendese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geometri
- Meyletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelmek, Eğilmek, Yeltenmek
- Tesniye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkil
- Tanıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşhis
- Gözü Kapalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözübağlı, Kör Körane
- Leksikografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözlükbilim
- İncinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak, Gücenmek, Kırılmak
- Tartar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pesek
- Sarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solgun, Soluk
- Korkakça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkak
- Sürdürümcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abone
- Dilaver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahadır, Yiğit, Delikanlı
- Şandel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırtma
- Diğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Öbür, Öteki, Özge, Sair
- Çentik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kertik, Nişan, Küçük Oyuk
- Beğenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşlanmak, Tasvip Etmek, Onaylamak, Kabul Etmek, Uygun Görmek, Açmak, Alkışlamak, Bitmek, Tutmak
- Garaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Hedef, Kin, Maksat, Düşmanlık, Garez, Öcük
- Zar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cidar, Çeper, Perde
- Abdarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Letafetlilik, Sululuk, Şıralılık, Taravetlilik
- İstinatgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak
- Kuraştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurgu
- Prim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükâfat, Kesenek, Ödül
- Aklı Kıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Saf
- İdare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daire, Dümen, Kuruluş, Tutum, Yönetme, Yönetim
- Eğiklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğim, Yamukluk, Meyil
- İrdelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik, Araştırmak, Tetkik Ve Tetebbu Etmek, Mütalaa Etmek
- Kari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuyucu, Okur
- Orospu Çocuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haylaz, Hilekâr, Kalleş, Serseri
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü