Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Harçenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yengeç
- Yayımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naşir, Tabi
- İrdeleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütalaa
- Dermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Toplamak, Teker Teker Toplamak, Devşirmek
- Konut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ev, Hane, İkametgâh, Menzil, Mesken, Yurt, Eğlek
- Tanrısal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlahi
- İçtima kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplum, İclas, Toplantı
- Parasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Hasta, Yoksul, Beleş, Züğürt
- Tezgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piştahta, Tersane
- Kail Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanmak
- İdam Cezası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdam
- Çalışmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Yatmak
- Antagonizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmanlık
- Tamam Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlanmak
- İnceleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik
- Zırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırıldamak
- Parşömen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tirşe, Kâğıt
- Üzüntüler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessürat
- Rakım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselti, Kot
- Fora Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Çıkarmak, Çözmek
- Değerli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Altın, Kalburüstü, Kibar, Kıymetli, Muteber, Saygınlık
- Lengimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavsamak
- Yağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kel
- Mekân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belde, Ev, Uzay, Yer, Yurt, Oturulan Yer
- Ensesi Kalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlıklı, Zengin
- Güçlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorluk, Engel, Meşakkat, Müşkül, Müşkülat, Pürüz, Sarp, Zahmet, Zor
- Zikretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anmak
- Sıkışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğun
- Hükümet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakanlar Kurulu, Kabine
- Küsurat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püsürler, Fazlalık
- Künde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Köstek, Oyun, Tuzak
- Çimke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ders, İbret
- Birleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Mürekkep
- Gereç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Malzeme, Materyal
- Fevt Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Yitmek
- Adem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yokluk, Ölüm, Hiçlik
- Uymaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı
- Mihsap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abaküs
- Tamamıyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümüyle, Tıpkı
- Prensipli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkeli
- Güney kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenup
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü