Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hareket Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Deprenmek, Oynamak, Yapmak, Yürümek
- Taklitçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansıcı, Maymun, Mukallit
- Ekipman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donanım, Takım
- Rantçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lüpçü, Getirimci
- Zenne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Hayal Gücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhayyile
- Kızamık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızılca
- Narkotik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşturucu
- İlişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ait, Bağlılık, Ek, İlgi, İlişki, Münasebet, Merbut, Eklenmiş, Bağlanmış
- Eğitimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel
- Sin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömüt, Makber, Metfen, Mezar, Kabir, Yaş
- Cehennemlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günahkâr
- Noksan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Eksiklik, Kusur, Natamam, Yarım
- Uyumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalmak, Yatmak
- İlköğretim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlköğrenim, İptidai Tahsil
- Yurt Dışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çet El
- Allahsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Vicdansız
- Şeker Hastalığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeker
- Monogami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekeşlilik
- Doğa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiat, Natür, Huy
- Fısırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fısıltı
- Tarifsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanımsız
- Katılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltihak, İştirak
- Hasretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vermek
- Kıstırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapmak
- Metis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırma, Azma, Melez
- Muntazır Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Gözlemek
- Doğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündoğusu, Şark, Maşrık
- Kibar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kostak, İnce, Nazik, Zarif, Değerli, Efendi, Seçkin, Soylu, Zengin, Şık, Köklü
- Öznel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sübjektif
- Çetir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şemsiye
- Sürümü Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
- İbra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklanma
- Anayasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Esas Kanun, Konstitüsyon, Temel
- Uzaktan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahsen
- Borç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kredi, Ödev, Ödünç, Vecibe, Deyn, Yükümlülük
- Kronik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreğen
- Nekes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri, Eli Sıkı
- Film kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanka
- Öyleyse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bari, O Hâlde
- Usanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezmek, Bıkmak, Kanıksamak, Yılmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü