Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hançer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kama
- Terakki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlerleme, Kalkınma, Gelişme, Yükselme
- Sesli Harf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
- Hamasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahramanlık
- Teklifli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önerili
- Ağır Sıklet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır
- Bariz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirgin, Açık, Göze Çarpan
- Berhava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Yararsız
- Misafirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukluk
- Retorik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözbilim, Sözbilimsel, Sözsel
- Hukukçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüzeci
- Çeper kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çit, Zar, Cidar
- Akis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankı, Yansıma, Tepke, Zıt
- Nakliyatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımacı
- Akçıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyazımtırak, Solmuş, Aklaşmış
- Dezavantaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engelleme, Zarar Verme Durumu
- Statüko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süregelen Durum
- Anık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazır, Müstait
- Yönetici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdareci, Yöneten Kişi, Menajer, Rehber
- Dekont kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesap Dökümü
- Belirtke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amblem, Gösterge
- Uray kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belediye
- Pazar Günü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yekşembe Günü
- Çömmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çömelmek
- Gelişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Tekâmül, İlerlemek, İnkişaf Etmek, Palazlanmak, Parıldamak, Serpilmek, Şişmanlamak, Yetişmek
- Büyükayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dübbüekber
- Acemilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toyluk
- Savacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberci, Müjdeci
- Paralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak
- Bozma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhlal, İptal, Tahrip
- Pekiştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiddetlendirme, Takviye
- Rab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı, İlah, Allah
- Bırakıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereke, Miras
- Kontrolcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetçi
- Uygun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elverişli, İyi, Makul, Munis, Mutabık, Muvafık, Münasip, Müsait, Şayan, Şık, Tatminkâr, Usturuplu, Yarar, Yaraşıklı, Yerinde, Yakışır, Yaraşır, Uz, Yararlı
- Koku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İşaret, Itır
- Konu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahis, Husus, İş, Laf, Mevzu, Sayfa, Sermaye
- Manşet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık, Kolluk
- Zulmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karanlık, Zifiri
- Kılınış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluş, Vuku
- Sevecenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şefkat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü