Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hamur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Maya, Öz
- Viranelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı
- Tasfiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtma, Temizleme, Ayıklama, Özleştirme
- Deprem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareket, Sarsıntı, Zelzele, Zerzele, Yer Sarsıntısı
- Resmiyetçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürokrasi
- Münferit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Ayrı, Tekil, Bireysel, Yalnız, Kendi Başına
- Tekerrür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekrarlanma, Yinelenme, Yeniden Olma
- Çöküş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhitat; Yıkılma
- Seslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak
- Zamk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkal, Yapışkan
- Boran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırtına
- Önel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehil, Mühlet
- Bikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızlık, Erdenlik, Bekâret
- Şaibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıp, Güman, Hile, Kir, Kusur, Leke, Şüphe
- Örgüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkilat, Teşekkül, Uyuşma
- Termin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terim, Randevu
- Ellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak, Değmek
- Oynaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metres
- Kabak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Dazlak, Evvel, Ham, Kaba
- Katar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şimendifer, Tren, Taşıt Dizisi
- Süsler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezyinat
- Kütüphane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kitaplık, Kitap Sarayı, Kitap Evi
- Lisans Belgesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diploma, Şahadetname
- Sarf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Harcamak, Kullanmak, Tüketmek
- Çiğdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahmur Çiçeği
- Sprey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskürteç
- Ayın On Dördü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolunay
- İmtiyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalık, Muafiyet, Bırakı, Gedik
- Cam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçki, Kadeh, Pencere, Şişe, Sırça
- Onaylama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcazet, Kabul, Tasdik, İzin
- Cüret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreklilik, Ataklık, Cesaret
- Eksper kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırtman, Bilir Kişi, Uzman
- Dayanan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstenit
- Tutaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takışmak
- İçtima kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplum, İclas, Toplantı
- Gudde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beze
- Yargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüküm, Karar, Kaza, Mahkeme
- İmkânsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olanaksız
- Tahribat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkım, Yıkımlar
- Teeddüp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılmak, Utanmak
- Fersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donuk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü