Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hamdetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şükretmek
- Güvey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat, Küreken, Yezne
- Ağırbaşlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakinlik, Dinginlik, Ciddilik, Temkin, Vakar
- Kargımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlenmek, Lanet Etmek, Lanetlemek
- Noksan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Eksiklik, Kusur, Natamam, Yarım
- Yekten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Durup Dururken, Birdenbire, Derhal
- Anı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatıra, Yadigâr
- Yıkılmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam
- Ana Yurt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana Vatan
- Şömiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömlek
- Feylesof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filozof, Düşünür
- Tercümanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmenlik, Tilmenlik
- Sele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sepet
- El İşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşleme
- Tastir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmak
- Terakki Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlerlemek
- Benimsenilmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtici
- Deflemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defetmek
- Şerik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortak
- Öğe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Unsur
- Fanus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camyuvar
- Kâmil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Mükemmel, Olgun, Erişkin, Yetkin, Eksiksiz, Ağır Başlı
- Ayaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide
- Göçebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhacir, Göçer
- İhvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakın Dostlar, Arkadaşlar, Eş Dost
- Berhava Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etmek
- Sadeleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalınlaşmak
- Sayımlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstatistik
- Görüntülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekran
- Tutulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutulmuş, Mevkuf
- Hiyerarşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Derece Düzeni, Koram
- Endişe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak, Korkmak
- Sıkıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
- Dürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürüm, Yuvalamak
- Azat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hür, Serbest, Başıboş, Özgür, Serazat
- Sanem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burkat, Put
- Hükümran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egemen
- Kurcalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak, Araştırmak, Deşmek, Eşelemek
- İmalat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üretim (ler)
- Kayın Ağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayın
- Akur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuduz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü