Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Göcen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kedi, Pişik
- Doyulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doymak
- Şefaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Affetme, Bağışlama, Aracılık, Ötün
- Düpedüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Açıktan Açığa
- Çav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber, Ses, Ün
- Sakatlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sökelmek
- Mahkeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargıevi, Yargı Yeri, Duruşma
- Feryat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haykırma, Haykırış, Çığlık
- Başına Buyruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Özgür
- Detant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşama, Gerginlik Azalması
- Havadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz
- Klinometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğimölçer
- Sahne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüntü, Oyun, Oyunluk, Podyum, Görüntü, Bölüm
- Kapı Zengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokmak
- Narkotik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşturucu
- Gufran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlama
- İktidar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Dirayet, Hükûmet, Kifayet, Kudret, Erk
- Biçim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekil, Form, Tarz, Eşkâl, Hat, Kalıp, Merkez, Minval, Suret
- Hezen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dal, Değnek, Sopa
- Nötr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarafsız, Yansız
- Çatlaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delilik
- Gurup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batma, Batış
- İhlal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozma, Dokunma, Zarar Verme
- Lakırtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Konuşkan
- İştigal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğraş, Uğraşma, İlgilenme, Meşgul Olma, Çalışma
- Vesveseli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkilli, Kuruntulu
- Aş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek, Yemek
- Zayi Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek, Yitirmek
- Yapılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamul
- Ski kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayak
- Kesinlikle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katiyen, Kesin, Keskinlikle, Muhakkak, Mutlak, Mutlaka, Nasıl, Pekâlâ
- Sıvazlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okşamak, Sıvamak
- Tınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemek, Takmak
- Makûs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz, Kötü, Ters
- Heyhat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazık
- Porte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Önem
- Emniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asayiş, Emin Amanlık, Güven, Güvenlik, İtimat, İnanma, İnanç
- İnsicamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarlı
- Amatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hevesli, Meraklı, Özengen, Acemi, Beceriksiz
- Varlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet, Zenginlik, Servet, Hayat, Mal, Mülk, Ömür, Para, Sermaye, Üzeri, Vücut, Varsıllık, Variyet, Önemli, Yararlı, Değerli, Popülasyon
- İstifade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararlanma, Faydalanma, Aşılanma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü