Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gerilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek, Sinirlenmek
- Argaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atkı
- Pozisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Konum
- Gizletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saklamak
- Tezvirat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böhtan, İftira
- Birleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camia
- Yatkın Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşmak
- Bulutlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kararmak
- Gururlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünmek, Kibirlenmek, Caka Satmak, Kasıntılanmak, Büyüklenmek, Kabarmak, Şişmek
- Akademi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksekokul
- Değerbilir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyilikbilir, Kadirbilir, Kadirşinas
- Veremli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verem
- Mukaddime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Ön Söz
- Saymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Demek, Gitmek, Hürmet Etmek, Önemsemek, Sıralamak, Tanımak, Tutmak
- Kanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanaat
- Haklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakkından Gelmek, Bozmak, Kırmak, Yenmek, Perişan Etmek
- Anavatan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anayurt
- Layiha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Proje, Tasarı
- Askeriye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ordu
- Araştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sormak, Soruşturmak, İncelemek, Tefahhus Etmek, Tetebbu Etmek, Çalışmak, Aramak, Deşelemek, Eşmek, Gözlemek, Karıştırmak, Kaşımak, Sormak
- Fakirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk, Zaruret
- Adil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adaletli, Eşitlikçi, İnsaflı, Haktanır
- Ötme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terennüm
- Fonoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesbilim
- Sıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık, Dizi, Düzen, Gün, Hiza, Nöbet, Rabıta, Saf, Silsile
- Arzu Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilemek
- Bezeksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalın
- Tasavvur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarım, Amaç, Düşünce, Maksat, Niyet, Kılıklama, Canlandırma
- Dal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Bölüm, Arka, Boyun, Branş, Budak, Çıplak, Ense, İhtisas, Omuz, Şube, Yalın, Birlik, Sırt, Düz
- Olasılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtimalî, Muhtemel
- Sarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Boğmak, Bürümek, Çekmek, Çevirmek, Dolamak, Hücum Etmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Kuşatmak, Örtmek, Saldırmak, Tutmak
- İştah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeme İsteği; İstek, Arzu
- Kodaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük
- Prosedür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlek, İşlem, Yöntem
- Sükûnetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin
- Acı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
- Koyuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Sıkıntı, Üzüntü
- Vesaik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vesikalar, Belgeler
- Pansiyoncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınakçı
- Cereme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar
- Sırat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol, Keçi Yolu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü