Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fısırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fısıltı
- Milli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulusal
- Süprüntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çer Çöp, Zirzibil
- Reklamcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıtman
- Kavrayış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhata, Ufuk, Zihin
- İkrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkça Söyleme, Onama, Kabul, Tasdik
- Metfen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabir, Mezar
- İçtihat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüş
- Fınkırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sümkürmek
- Zırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırıldamak
- Mütehavvil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
- İmleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İma
- Küçümencik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük, Küçük
- Fevri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın, Hırslı, Tepinçli
- Çayırkuşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarla Kuşu
- Kolektif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklaşa; Ortaklık
- Yalanlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekzip
- Tanımlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarif Etmek
- Vadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Tarz, Yol, Koyak, Derey, Geçit
- Bitki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nebat, Ösümlük
- Fars kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldürü
- Bezzaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezci, Manifaturacı
- Ayakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelci, Gezici Satıcı, Çerçi, Hizmetçi
- Yalandan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Üstünkörü, Sureta, Yalancıktan
- Mübalağa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartma, Abartı
- Salavat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salat
- Töre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adet, Gelenek, Ahlak
- Diyerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye
- Tümce Bilgisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Dizimi
- Evsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlemek
- Affetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlama, Şefaat
- Yaratmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Menopoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdetten Kesilme, Yaş Dönümü, Âdetgörmezlik
- Kırmızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Al, Kızıl
- Yükseköğretim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ali Tahsil
- Görevli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memur
- İdealist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülkücü
- Bani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurucu, Yapan
- Alıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktibas
- Gerekçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Esas, Münasebet
- Hicret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü