Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fütürist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelecekçi
- Bezemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatmak, Tezyin Etmek, Süslemek
- Amansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsafsız, Acımasız
- Gülümseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebessüm
- Zorluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Sıkıntı, Külfet, Müşkül, Zahmet, Zorunluluk, Istırar
- Adak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezir
- Müsait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Elverişli
- Kanunlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçim
- İhlal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozma, Dokunma, Zarar Verme
- Taşıyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haiz
- Uylaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Uzlaşmak
- İzaz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlamak
- Yöneltme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevcih
- Hasar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sur, Zarar, Ziyan
- Vıcık Vıcıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşaklık
- Büyütme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartma, Mübalağa, İlave
- Bozmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak
- Hissiselim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağduyu
- Test kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deney, Sınav, Sınama, Araştırma
- Gönül Avcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapkın
- İstek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Dilek, Emir, Gönül, Heves, İrade, Kasıt, Keyif, Meram, Murat, Rağbet, Rıza, Sevda, Şevk, Talep, Eğilim
- Haz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Lezzet, Zevk, Hoşlanma
- Israr Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Ekşimek, Tutturmak, Üstelemek, Zorlamak
- Hasır Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saz
- Gözü Kara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaretli
- Tavukgötü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siğil
- Sahiplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyelik, El, Mülkiyet
- İrticacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerici
- Gezinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşmak, Eğlenmek
- Dostluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaşlık, Gönüldaşlık, Yoldaşlık, Hukuk
- Konsantre Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğunlaşmak
- Buçuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarım
- Açınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek, İnkişaf Etmek
- İzbandut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhyan, Korkutucu
- Ekşimsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruk
- Karnaval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şenlik
- Vecibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödev, Boyun Borcu, Sorumluluk, Borç, Vazife
- Kurusıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Blöf, Korku
- Şaklaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakacı, Dalkavuk, Lağlağıcı, Şen, Güldürücü
- Kanyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dar Ve Dolambaçlı Boğaz, Kapuz
- Kasaphane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezbaha, Kanara
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü