Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fener kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askı
- Tasdikname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıkbeti
- Karabaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahip
- Tardetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savmak
- Bilinmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Meçhul, Muamma, Yabancı, Yeni
- Neymiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güya
- Mortocu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmam
- İntaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme
- Esermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Beslemek
- Düyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borçlar
- Kemre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gübre, Tezek
- Çöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağırsak
- Ayakyolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hela, Tuvalet, Abdesthane, Yüznumara, Aralık
- Betim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Betimleme, Tasvir
- Şehadet Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
- Tenhalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Issızlaşmak, Boşalmak
- Tasın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahmin
- Nesim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esinti
- Boşu Boşuna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna
- Mütegallibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba
- Çırak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakirt, Yamak, Dükkan Uşağı
- Bahse Girmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüccet Etmek, Mübahase Etmek
- Olgunlaşmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişkin
- Eş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Aile, Arkadaş, Avrat, Bayan, Benzer, Bey, Bir, Ehil, Emsal, Er Avrat, Familya, Hanım, Harem, Hatun, Karı, Kişi, Koca, Koşa, Kuma, Ortak, Tay, Yoldaş, Benzeri, Hayat Arkadaşı, Refik, Refika, Etene
- Sıkılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hicap
- Ölçümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslamlamak, Muhakeme Etmek; Takdir Etmek
- Kara Pazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karaborsa
- Yasalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanuni
- Epiderm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstderi
- Yapı Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel
- Galiba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtimal Ki, Olabilir Ki, Görünüşe Göre, Anlaşılan, Kuvvetle Sanılır Ki
- Samimiyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtenliksiz
- Bırakıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereke, Miras
- Okluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadak
- Kostak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayı, Kibar, Yakışıklı, Yiğit, Yürekli, Zarif, Çalımlı
- Devir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Çağ, Dönem, Dönme, Gün, Tur, Zaman, Dolaşma
- Cinlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Kökten Sürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Türban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başörtü
- Dönme Kebap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döner
- Yavaş Yavaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedricen
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü