Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Farenjit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yutak Yangısı
- Süpürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Kovmak, Tüketmek
- Part Time kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarımgün
- Faz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evre, Safha
- Şehircilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kentçilik
- Kıygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağdur
- Akmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek, Karışmak, Katılmak, Süzülmek
- Harika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Mükemmel, Tam, Ülküsel, Tansık, Eksiksiz, Kusursuz
- Cılızlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurumak, Zayıflamak
- Cenah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Taraf, Yan, Kanat, Kesim, Kuş Kanadı, Pazı
- Hipopotam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Aygırı
- Girmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Başlamak, Bulaşmak, Buyurmak, Dönüşmek, Erişmek, Fethetmek, Geçmek, Girişmek, Kaçmak, Katılmak, Sığmak, Ulaşmak, Vurmak
- Uygunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Liyakat, Mutabakat, Uyum
- Saadetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu
- İtimatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenli, Güvenilir
- Elleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi
- Fınkırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sümkürmek
- Yağar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur
- İhtisas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzmanlık, Branş, Dal, Duygu
- Mecbur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu, Zarurî, Gerekli, Bağlı, Düşkün, Mahkûm
- Sair kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Öteki, Öbür
- Körlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Frengi
- Ödem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumru
- Mamaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abla
- Kıvançlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünmek
- Muhtıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anımsatma, Uyarma, Uyarı Yazısı, Andıç
- Gerçekten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Doğrudan, Fiilen, Hakikat, Hakikaten, Nitekim, Sahi, Sahiden, Yakinen
- Arıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Aksaklık, Aksama, Çaparız, Engebe, Kusur
- Sanki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güya, Sözde
- Münasebetsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygısızlık
- Ajite Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
- Asudelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatlık
- Kuda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünür
- Allah'a Ismarladık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşça Kal, Hüdahafız, Selamat Kalın
- Sevinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnuniyet
- İletken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beletçi
- Ulusallık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milliyet
- Girift kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık, Dolaşık, Karışık, Çatak, Girişik
- Bağırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nara, Nida
- Zil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeng, Zeng Sesi
- Haberci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulak, Muhbir, Müzevir
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü