Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Eğim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyil
- Talihsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şanssızlık
- Belde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Kasaba, Mekân, Şehir, Yer
- Din Ayrısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İladini, Laik
- Kırıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilvelenmek, Gamze Etmek, Kır Vermek, Naz Etmek
- Çuğullamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak
- Kesmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Azaltmak, Biçmek, Bölmek, Dayandırmak, Doğramak, Durdurmak, Gidermek, Kararlaştırmak, Kırpmak, Kötülemek, Parçalamak, Susmak, Yontmak
- Kabahat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halt Etmek
- Şaşırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayret
- Çekül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakul
- Uzmanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtisas, Marifet
- Yaya Kaldırımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım
- Azalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üyelik
- Ödünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç, Veresiye, İvaz, Taviz, İstikraz
- Gösterim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Projeksiyon; Seans
- Kıskançlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak
- Ekşi Kiraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vişne
- Çökek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çukur Yer; Bataklık, Sazlık
- Bunaltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğmak, Sıkmak
- Gedik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyaz, Kertik, Yara, Büyük Çentik, Rahne, Çatlak, Aralık, Kusur, Bırakı
- Konsültasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kenes
- Yüksekokul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ali Mektep
- Münderecat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçindekiler
- Şahıs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Kişi, Zat, Zevat, Kimse
- Ağızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huni
- Kaybetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitirmek, Yenilmek
- Muhacir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçmen
- Tökezmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tökezlemek
- Direşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Sebat Etmek, Diriktin, Can, Ruh
- Elemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıklamak, Ayırmak, Çalkalamak
- Onarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamirat, Tamir, Restore Etme
- Mezür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü
- Çıplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyunuk, Üryan, Örtüsüz, Cıbıl, Açık, Dal, İskelet, Kuru, Sivil, Yalın
- Tenkitçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmen, Münekkit
- Ceride kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gazete, Tutanak, Kayıt Defteri
- Karakteristik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişiliksel, Özyapısal
- Ekonomist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktisatçı
- Kullanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarruf
- Susuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hararet
- Bulanıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesafet
- Semiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökelen, Şişman
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü