Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Evvelki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önceki, Sabık
- Küşüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Kuşku
- Murakabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetleme, Denet, Nezaret, Teftiş
- Mujik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Piyata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabak, Yassı
- Bakir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El değmemiş, Kullanılmamış, İşlenmemiş Toprak, Eskimemiş, Yıpranmamış, Yeni
- Gözene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlük
- Parola kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kipsöz
- Doğurgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dişi, Velut, Verimli
- Ehven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ucuz, Yeğ, Hesaplı, Daha Az Kötü, Zararsız
- Tepesi Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Süre Aşımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müruruzaman, Zaman Aşımı
- Taharetsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenabet
- Haddinden Fazla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Tanzim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, Düzenli, Düzgün, Düzenleme, Yasama, Yoluna Koyma
- Fecaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Facia, Musibet
- Tab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Karakter, Mizaç, Tabiat
- İnsicamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarlı
- Mandepsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Tuzak
- Guard kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruma
- Kötücülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet, İhanet
- Cedit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeni
- Tedrisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretim
- Yırtılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz, Yırtık
- Uzatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Dayamak, Germek, Göndermek, Oyalamak, Uzatmak, Vermek, Temdit Etmek
- Muhmel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadife
- Lakırdı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz, Laf, Konuşma, Boş Söz, Dedikodu
- Mabat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
- Taayyün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirme
- Terelelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delişmen
- Libye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Börülce
- İspati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinek
- Esrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırlar, Gizler; Duman, Keyif, Maden, Mal, Ot, Uyarıcı, Sarhoş Edici, Uyuşturucu Zehir
- Yoksulluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakirlik, İhtiyaç, Sefalet, Zaruret
- Ekstra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelikli, Olağandışı, İyi, Vasıflı, En İyi, Fazladan
- Buzkaymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dondurma
- Ata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cet, Baba, Dede, Büyükbaba, Ata Baba, Ecdat, Peder
- Çaykara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar, Göze
- Sifilis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Frengi
- Müteahhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenici, Bağıtçı, Üstlenici, Üstenci
- Kripto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizyazı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü