Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Etkilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezbetmek, Dokunmak, İşlemek, Koymak, Silkelemek, Tesir Etmek
- Alım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekicilik, Cazibe, Çalım, Gurur, Hava, Kurum
- Sağ Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Kapatılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
- Meyilli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyyal
- Cakalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli
- Sıfır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Yeni
- Elçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sefaret
- Enişte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küreken, Yezne
- Hemencek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Yır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Nağme, Şiir, Türkü, Şarkı, Ulama, Taganni
- Güman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaibe, Şans, Zan
- Sözcük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelime, Lügat, Söz
- İsabetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yersiz
- Tutuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, Kızarmak, Yanmak
- Oturak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötürüm, Ördek, Taban, Yerleşik, Lazımlık, Mütekait, İskemle
- Selinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufak Sel; Selin Yolu
- Kompozit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karma
- Akçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akça, Nakit
- Alışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isınmak, İntibak
- Kösele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gön
- Yaraşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Layık, Yaraşıklı
- Rakik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Narin
- Gönül Borçlusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Minnettar
- Özgesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öbürü
- Savuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaşmak, Ekmek, İyileşmek, Kaçmak, Gizlice Kaçıp Gitmek, Geçmek
- Boyun Borcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vecibe
- Kuldur Destesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çete, Şebeke
- Cılk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cıvık
- Kullanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalıştırmak, Yararlanmak, Almak, Değerlendirmek, Dökmek, Giymek, Harcamak, İçmek, İstismar Etmek, İşletmek, Sarf Etmek, Sömürmek, Takmak, Tutmak, Yönetmek
- Andropoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaş Dönümü
- Farksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Ayrımsız
- Kuvve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Niyet
- Şüheda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şehitler
- Uyuşmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk
- Sönüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtfa
- Kızgınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gazap, Hiddet, Hırs, Hışım, Öfke
- Kazıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sicim
- Fırtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sümük
- Farz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Koşul, Tutma, Sayma, Allah Buyruğu
- Mankafa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü