Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Eskiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taslak
- Sağmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağılan, Sağımlı, Sütlü
- Aktarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakil
- Mütemadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- Telakki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Değerlendirme, Görüş
- Acun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Âlem, Kainat, Evren, Kozmos
- Topu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
- Tagayyür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
- Maksi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzun
- Bostan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahçe
- Omurilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nuhal Şevki, Murdar İlik
- Niçin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neden, Niye
- Acıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acmak
- Parçalanmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün
- Müdafaaname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunma
- Müzekker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eril
- Civar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöre, Havali, Mahal, Etraf, Ön, Yakın Yer
- Galiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç, Kaba, Çirkin
- Kanıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, İz, İstidlal
- Batar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zatürre
- Duyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hassasiyet
- Usa Vurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhakeme
- Kabar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nasır
- Rab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı, İlah, Allah
- Kriminal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçsal
- Yorumlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Yormak, Tefsir Etmek
- Püskül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçak
- Pelerin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğindirik, Sırtlık, Harmani
- Pelenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplan, Pars
- Sıhhatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıklı, Doğru, Esen, Sağlam
- Dayatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Empoze Etmek
- Maden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, Metal, Mineral, Mızrap, Uyuşturucu
- Pertav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılma, Sıçrama, Hız
- Meymenet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğur
- Medüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizanası
- Detant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşama, Gerginlik Azalması
- Tutsaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esaret
- O Hâlde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek Ki
- Pürüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Kusur, Güçlük, Kabarcık, Çıkıntı, Gedik
- Verimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Çorak, Kısır, Sıfır, Yetersiz
- Bocalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıkmak, Şaşmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü