Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Erendiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jüpiter, Müşteri
- Kanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmak
- Ağartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyazlatmak
- Vurgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âşık, Muhtekirlik, Müptela, Soygun, Spekülasyon, İhtikar, İnme
- Sarmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Helezoni
- Takviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamlaştırma, Destek, Pekiştirme, Kuvvetlendirme, Berkitme, Güçlendirme
- Sert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Demir, Dik, Haşin, Hırçın, Katı, Keskin, Kızgın, Pek, Sıkı, Ters, Sarsıcı, Hoşgörüsüz, Gönül Kırıcı
- Emir Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komut Vermek
- Süratli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlı, Seri, Tez, Çabuk
- Kıvançlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnun, Mutlu
- Tüymek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçmak, Yayınmak
- Dürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Çeyiz, Hediye
- Becermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Uydurmak
- Zuhur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
- Otoriter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetkeci
- Oyunsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dramatik
- Böylece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böylelikle, Tam Böyle
- Beş Altı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Birkaç
- Fakir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fukara, Kembağal, Kimsesiz, Yoksul, Zavallı, Güçsüz
- Tersine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksine, Aykırı, Bilakis
- Medih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övgü
- Muhtel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk
- Süsler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezyinat
- Kurt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canavar, Kurnaz
- Flört Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Kırıştırmak, Konuşmak
- Muhafızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruyuculuk
- Kifayetlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktifa
- Kontrol Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetlemek, Ölçmek
- Göz Hapsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Tutsağı
- Geçer Akçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muteber
- Teknik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol, Yordam, Yöntem, Uygulayım
- Öncelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanse Etmek, Takdim Etmek
- Berceste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Latif, Seçme
- İçkili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Maddeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdekçi
- Sıskalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurumak
- Feragat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazgeçmek, Elçekme, İmtina
- Eğit Bilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pedagoji
- İhtilaç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırpınmak
- Yönelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Gelmek, Tutmak, Teveccüh
- Abdarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Letafetlilik, Sululuk, Şıralılık, Taravetlilik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü