Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Enfeksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşma, Bulaşım
- Kır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaz, Çal; Sahra; Yazı
- Ölçülülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtidal, Ölçülü
- Lazut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısır
- Daylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Çerçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezginci Esnaf; Tuhafiyeci
- Antrenman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egzersiz, İdman, Spor
- Dakikasında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Cünun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delilik
- Demirkazık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutup yıldızı
- Zerer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca
- Her Daim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima
- İdentik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeş
- Zevç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koca, Er, Hayat Yoldaşı, Eş
- Besili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semiz, Semirtilmiş
- Talip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, İsteyen, İstemci
- Kavramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Sıkıca Tutmak, Derk Etmek, Görmek, İhata Etmek, Okumak, Tutmak
- Sessiz Harf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
- Üstlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aba, Pardösü
- Karavaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kul, Cariye, Halayık
- Eslek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtaatli
- Arketip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkörnek
- Tenkitçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmen, Münekkit
- Kirlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak
- Yargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüküm, Karar, Kaza, Mahkeme
- Üren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Nesil
- Aşina kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dost, Bildik, Tanıdık, Tanış
- Çulsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız
- Kıvançla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnuniyetle
- Hanımanne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynana
- Figan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnlemek
- İmarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındırsız
- İhata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapsam, Kuşatma, Ufuk, Sarma, Çevirme, Çevreleme
- Gaile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Dert, Üzüntü, Kaygı, Keder, Yük
- Teftiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetlemek
- Diremek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Direnmek, Durdurmak
- Ceht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaba, Gayret, Çabalama
- Hışır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem
- Evet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beli, Efendim, Oldu, Olur, Peki, Tamam, Ya
- Elmas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cevahir
- Millet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Herkes, Kavim, Ulus
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü