Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Elhak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrusu, Gerçekten
- Melik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakan, Hükümdar, Padişah, Kral
- Sakaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatı, Dam
- Uç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Had, Hudut, İbik, Sınır, Son, Ekstrem
- Uymayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz
- Özveri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fedakârlık
- Kamp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oba
- Bahis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konu, Mevzu, Öcür, Söz, Laf
- Medar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönence, Dayanak, Yardımcı
- Yığılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Kümelenmek, Toplanmak, Yıkılmak
- Birisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biri
- İmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmecilik
- Veciz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlü, Aydın, Kıssa
- İmha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etme, Kökünü Kesme, Ortadan Kaldırma
- Yıkımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahribat
- Peş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Art
- İsevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hristiyan
- Sığın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alageyik
- Odbaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aile, Kodak
- Kanunuesasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anayasa
- Eğilimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, Meyyal
- Halka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kangal
- Kasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sandık
- Antant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Mutabakat
- Dolandırıcılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deleduzluk, Fırıldakçılık
- Kulp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahane
- Kemer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayış, Kuşak
- Süslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezemek
- Asla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiçbir Zaman, Katiyen, Kesin Olarak, Hiçbir Biçimde, Kesinlikle
- Trafik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş Geliş, Katnav, Seyrüsefer, Yol Hareketi, Yoğunluk
- Pedagog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimci, Eğitimbilimci
- Zafiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflık, Arıklık, Güçsüzlük, Dermansızlık
- Kademe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Derece, Pille
- Kundura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabı
- Kocamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyarlamak, Yaşlanmak
- Yalın Kat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Üstünkörü
- Akbasma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksu, Katarakt
- Fingir Fingir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynak
- Billur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırça, Kristal, Kesme Cam, Koç Yumurtası
- Yönetmelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talimat
- Merdiven Korkuluğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırabzan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü