Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Eleştiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kritik, Sınama, Tenkit, Yargılama
- Kambur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkıntı, Dert, Sıkıntı
- Takriben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağı Yukarı, Yaklaşık
- Metres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynaş
- Kırmağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veba
- Etil Alkol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkol
- Kod kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizim, Harf
- Milliyetçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulusçuluk
- Dişil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nisai; Müennes
- Ürümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havlamak
- Abdesthane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakyolu, Tuvalet
- Mukataa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesim
- Eşelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak, Deşelemek, Eşinmek, Kurcalamak
- Başağrısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Entel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgiç
- Seyahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezi, Yolculuk
- Sahtecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekârlık
- Ören kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harabe, Virane, Harabelik, Kalıntı
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Dersiz Topsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Şirket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklık
- Trap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hendek, Tuzak
- Cihet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semt, Taraf, Yan, Yön
- Isırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalamak, Dişlemek, Yemek
- Federal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşik
- Köy Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köy
- Sağduyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklıselim
- Bizzat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Kendi, Kendisi, Şahsen
- Hep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemi, Cümle, Daima, Hemişe, Hepsi, Kamu, Mecmu, Tamamıyla, Bütün, Tüm Olarak, Her Zaman
- Faziletsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erdemsiz
- Efsun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyü, Sihir
- Vize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resmi İzin; Ara Sınav
- Yatıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Teskin Etmek
- Pus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğu, Sis, Ağartı
- Koşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşun
- Tapınak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mabet
- Köylü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Kentçi, Kentli
- Haşin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sert, Zahimli, Kinci, Katı, Gaddar, Berk, Kırıcı, Gönül Kırıcı
- Burjuva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kentsoylu
- Karşı Durmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Göğüslemek
- First Lady kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başhanım
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü