Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ehliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlik, Yetenek, Kabiliyet, Sürücülük Vesikası, Uzluk, Yetki
- Planlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplı, Ölçülü
- Dejenere Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yozlaşmak
- Zorunluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluk, Zorunlu Olma, Mecburluk, Mecburilik, Zaruret, Iztırar, Zarurilik
- Müşteki Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak
- Hasta Bakıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıp Bacısı, Tıp Kardeşi
- Gönül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Can, Dil, Hatır, İçeri, İstek, Kalp, Karın, Sine, Yürek
- Aksakal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ermiş, Evliya
- Akort kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Uyum
- Zor Alım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsadere
- Çatlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
- Cemiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dernek, Düğün, Sosyete, Topluluk, Toplum, Kurum
- Yalıncak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak; Fakir; İnsan, İnsanoğlu
- Keşki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keşke
- Yüzük Kaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çepçevre, Çepeçevre
- Ünsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletişim, Komünikasyon, Ahbaplık, Arkadaşlık, Alışkanlık
- Yapıp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Saldırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Hücum, Taarruz, Tecavüz
- Anıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abide, Estelik
- Çıtır Çıtır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevrek
- Elmas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cevahir
- Talebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenci, İrdemen
- Pisboğaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obur
- Keniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cariye
- Binek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Binilen
- Sevir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğa
- Taksimat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüntüler
- Lekelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirletmek, Suçlamak, Kötülemek
- Moruklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyarlamak, Yaşlanmak
- Ölçümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslamlamak, Muhakeme Etmek; Takdir Etmek
- Yararsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyhude, Boş, Çöp, Eğreti, Faydasız, Gereksiz, Kısır, Nafile
- Şamandıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzertop
- Amale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşçi
- Ufalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçülmek, Büzülmek
- Bilinen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilindik, Malum, Aşina
- Mütezayit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artan, Çoğalan
- Aksan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Vurgu
- Fabrika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üretim Evi
- Ana Yurt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana Vatan
- Azıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz
- Kökleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessüs
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü