Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Düğün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlence, Cemiyet, Tören, Toy, Deri, Dernek
- Kundaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
- Davetkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrıcı, Çekici, Çağıran, Davet Eden
- Tul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boylam
- Alkolik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş, İçkici
- Yönetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdare, Dümen, El
- Travma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuruk, Sarsıntı
- Sertlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertleşmek
- Küçüklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahkir Etmek
- Yaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islak, Sin, Çağ, Kötü, Taze, Zor, Nemli
- Mihman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıcı, Konuk
- Oğa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefil
- Duyurmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saklamak
- Derhâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Yetişmemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök
- Ezkaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlışlıkla, Kazara, Kazayla, Rastgele
- İstida kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilekçe
- Kadim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Ezelî, Aşnı, Bayrı, Çoktan Ki
- Destekleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutma
- Takviye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek, Desteklemek
- Memnu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadağan, Yasak, Yasaklanmış
- Tahterevalli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yellencek
- Teneşir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salaca
- Bucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açı, Kasaba, Kenar, Köşe, Nahiye, Yer, Zaviye
- Benimsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahip Çıkmak, Kabullenmek, Onaylamak, Tesahup, Isınmak, Katılmak, Paylaşmak, Sarılmak, Tutmak
- Sahife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayfa
- Bağdaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Homojen, Mütecanis
- Ünlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nida
- Gerekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lazım, Lüzumlu, Vacip, Zaruri
- Pekleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılaşmak, Sertleşmek
- Yol Uğrağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğrak
- Kilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergi
- Muallel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Sakat
- Eziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azap, Sıkıntı, Zulüm, Üzgü
- Çakaralmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk
- Tezayüt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
- İçsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dahili
- Ümitsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umutsuzluk, Yeis
- Hiddet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfke, Gazap, Hışım, Kızgınlık
- İskân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurtlanma, Yerleşme, Yerleştirme
- Yüzlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü