Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürüm, Yuvalamak
- Tarımsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zirai
- Reklamcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıtman
- Kıtipiyoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Değersiz, Kötü
- Paniklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürkmek
- Mücahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Din Savaşçısı
- Açgözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamahkâr, Doymaz, Haris, Hırslı, Açgöz, Gözü Aç
- Zanneylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanmak
- Verme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevdi
- İthaf Etme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adına Sunma, Armağan Etme
- Arzulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstek Duymak, Özlemek, İstemek
- Birlikte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraber, Beraberce, Birge, Bir arada, Hep beraber, Yanında, Beraberinde, Bile, Müşterek, Ortaklaşa
- Gerekseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç
- Tavşankulağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhurumeryem, Siklamen
- Steretching kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Germe
- Piyasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortalık, Pazar, Çarşı Fiyatı
- Yerinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessüf
- Tevdiat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatırım, Mevduat
- Senlibenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
- Nedeniyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebebiyle, Yüzünden, Yüz
- Soruşturma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahkikat, Anket
- Termik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıl
- Bateri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davul
- Nadide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görülmedik, Değerli, Az Bulunur
- Nikbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük
- Üretici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetiştirici, Müstahsil, Prodüktör, Öndürücü
- Art Arda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peş Peşe, Arka arkaya
- Hazır Para kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakit
- Taklitçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansıcı, Maymun, Mukallit
- Sıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri, Dar, Katı, Sert, Tıkız, Yoğun, Zorlayıcı
- Akılcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usçu
- Hızlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süratli, Seri, Çabuk, Hovarda, Çapkın, Uçarı, Şiddetle, Sıkı, Yüksek (Ses)
- Mahv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkım, Yok Olma
- Yaçın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fotoğraf, Kılık
- İştiyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Göresime, Özleme
- Özdeyiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vecize
- Dostane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dostça
- Bezeksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalın
- Elüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarım Yamalak
- Fazlalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
- Yarış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşun, Rekabet, Yarışma, Müsabaka
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü