Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dönüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devir
- Cıbıldak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Edabazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiyaka
- Celep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çodar, Maldar
- Farklılaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkalaşma, Değişim, Ayrımlaşma
- Telaffuz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Müntehap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçme
- Dikinti Meydanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şantiye
- İkilem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyası Mukassim, Dilemma
- Tamir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak, Yapmak
- Reklamcılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıtıcılık
- Agu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zehir
- Güzeşte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş
- Bade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süci, İçki, Şarap
- Görülmedik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevkalade
- Haiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahip
- Uyuşturucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden
- İktidarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetersiz
- Terzihane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikimevi, Terzi
- Yoksun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahrum, Muhtaç
- Yanında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte
- Otomasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdevim
- Tebaalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet
- Mübayenet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmazlık
- Zeybek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efe
- Nazire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık, Söz
- Hükümdarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taht
- Kuduz Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kudurmak
- Akış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akın, Cereyan
- Yetiştirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstahsil, Üretici
- Organizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme, Kuruluş, Kurum, Teşkilat, Örgüt
- Benzeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakın
- Morto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
- Polis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolluk, Kollukçu, Zabıta, Sakçı
- Yad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özge, Yabancı
- Çıkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bohça
- Müessir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Etkili, Sonuçlu; Etken, Etkin
- Kaçırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak, Delirmek, Kaldırmak
- Tıraş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazımak
- Aksu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akbasma, Katarakt
- Tesir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etki, Dokunma, Zarar Verme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü