Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Duyarlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygunluk, Duyarlık, Hassaslık, Hassasiyet
- Boz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gri
- Çakırkeyif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Tekabül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık Olma, Karşılama
- Arak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ter
- Kakırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurumak, Ölmek
- Pafta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yivaçar, Yivleç, Leke
- Meselâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örneğin, Söz Gelimi, Söz Gelişi, Misalen
- Şimdice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halen
- Merhum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahmetli
- Medya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medya'nın eş anlamı yoktur, sözlük anlamı: İletişim ortamı, iletişim araçları, kitle iletişim araçlarının tümü.
- Laşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leş, Öleş
- Esas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal
- Aforoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışlama
- Dinlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulak Vermek, İşitmek, Söz Dinlemek, Uymak
- Abonelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürümcülük
- Turşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin, Yorgun
- Gayz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hınç, Öfke
- Şerefsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onursuzluk, Alçaklık
- Kuvvetsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük
- Angın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşhur, Ünlü
- Sakıngan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müçtenip
- Akşama Kadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akşamacan
- Menşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Kaynak, Köken, Sebep, Yetişek, Kök
- Akis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankı, Yansıma, Tepke, Zıt
- Şeytanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hile, Kurnazlık
- Cenup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güney
- Kafiyesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyaksız
- Kemal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgunluk, Yetkinlik, Erginlik, Eksiksizlik
- Dermatolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri Hastalıkları Uzmanı, Cildiyeci
- Münacat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakarış
- Derinlemesine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzun
- Ürem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getiri, Faiz, Nema
- Haşat Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yorulmak
- Bunalım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhran, Kriz, Bunluk
- Palyatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkisiz, Geçici, Örel
- Aldanmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurt
- Teorem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önerme, Dava
- Cöke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ihlamur
- Gebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Hamile, İki Canlı, Yüklü, Aylı
- Mevki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Devlet, Durum, Kat, Mahal, Makam, Mesnet, Rütbe, Sandalye, Yer, Konum
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü