Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Duraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide
- Başlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalın, Serlevha
- Sıkışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daralmak
- Randımanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
- Tabaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basım
- Cinsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsî
- Yüzük Oyunu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzük
- Kuşatan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapan
- Geçim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Uyuşma, Maişet, Dolanma, Uyum
- Çabukluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezlik, İvedi, Sürat, Hız
- Hisse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pay, Tutam
- Muhrip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş Gemisi
- Elyaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lifler, Teller
- İmdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Şimdi
- Gıcırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Protesto
- Kıstas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü, Miyar, Ölçüt
- Sisli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sislenmiş, Bulanık
- Geciktirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak
- Devirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşürmek, Yıkmak, İçmek, Yuvarlamak
- Ravi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rivayet Eden, Söyleyen, Anlatan
- İrşat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönterme, Uyarma
- Baygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayılmış, Süzgün, Sevdalı, Aşık, Dökülmüş, Yığılmış
- Turunç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narenç
- Dilcek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Dil
- Mezbele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süprüntülük, Çöplük
- Kapitalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermayedar
- Ruz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gün
- İkram Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlamak
- Taktik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöntem, Strateji
- Malik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İye, Yetkin, Sahip
- İdealist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülkücü
- Mecbur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu, Zarurî, Gerekli, Bağlı, Düşkün, Mahkûm
- Müstamel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski
- Hemşehrilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memleketlilik, İldeşlik, Bölgedeş
- Örge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Motif
- Mukabele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık
- Monte Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurmak
- Forslu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
- Dinlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstirahat Etmek, Önemsenmek, Sözü Geçer Olmak, Dincelmek
- Usulsüzlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolsuzluk
- Selbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü