Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dost kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Yâren, Gönüldaş, Yoldaş, Zamazingo, Bacanak, Sevgili, Yâr, İçten Seven, Oynaş
- Elçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sefaret
- Yetiştirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstahsil, Üretici
- Dizge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manzume, Cümle, Jüye, Meslek, Sistem
- Cesur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acar, Dayı, Gözü Pek, Cesareti Olan, Yürekli
- Mazlum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgin, Çilekeş, Kıyıma Uğratılmış, Zulüm Gören
- Enayi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avanak, Budala, Giç, Ördek, Sarsak, Bön
- İhtiyatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınımlı, Sakıngan
- Âdeta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanki, Hemen Hemen, Bayağı, Basbayağı, Neredeyse, Enikonu
- Zırnık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metelik, Sıçanotu, Arsenik
- Üçkâğıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Hile
- Çevgen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değnek
- Farksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Ayrımsız
- Manen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhça, Duyguca, Gönülce
- Mahluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaratık
- Cefa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Sıkıntı, Azap, Eza, Zulüm, Üzgü, Eza
- Müzebzep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Gramofon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesyazar, Fonograf
- Latifçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoş, Latif
- Üniversite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darülfünun, Birdem, Fakülteler Birliği
- Halas Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak
- Evrenpulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mika
- Tezlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabukluk, Frekans
- Kanıtlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspat
- Gayri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Başkası
- Reçel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Murabba
- Tutarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sara
- Hemşire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıp Bacısı, Şvester, Kız kardeş, Bacı, Simil
- Argaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atkı
- Podyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksekçe Yer, Seki
- Fidan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikme Fidye
- Kaldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aşırmak, Atamak, Çalmak, Çekmek, Feshetmek, Katlanmak, Lağvetmek, Saklamak, Sıyırmak, Taşımak, Tayin Etmek, Toplamak, Yakışmak
- Pabuçluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabılık, Başmaklık
- Optimist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyimser
- Şansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz
- Randımanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
- Basit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalın, Kolay, Sıradan, Süssüz, Gösterişsiz, Görgüsüz, Düpedüz, Yalınç, Bayağı, Cılız, Mahdut, Olağan
- Münhani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri
- Takibat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovuşturma, İzleme
- Ölgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solmuş
- Kozmonot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzay Adamı, Astronot
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü