Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Değiş Tokuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiş, Alışveriş, Mübadele, Trampa
- Yaşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Duymak, Geçinmek, Geçmek, Görmek, Hissetmek, Kalmak, Oturmak, Hayatta Olmak, Sürdürmek, Eğleşmek, Keyif Sürmek, Ömür Sürmek
- Mesane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siytoru
- Nakil Aracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıt
- Yazılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıt
- Tıpatıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tastamam, Birebir, Tıpkı, Ucu Ucuna, Astamam, Aynısı
- Vaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Veriş
- Muaraza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Kavga
- Medeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kültürel, Uygar
- Dile Destan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
- Çav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber, Ses, Ün
- Müteessir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilenmiş, Üzülmüş, Üzüntülü, Etkilenen, Yerinmiş, Acımış
- Tedavi Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
- İri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hantal, Koca, Kocaman, Yoğun, Büyük
- Hilekârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Cenah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Taraf, Yan, Kanat, Kesim, Kuş Kanadı, Pazı
- Müdire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetici
- Kanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokgözlü, Kanaatkar
- Dip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Derin, Kıç, Kök, Taban
- Çevre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Belde, Çember, Daire, Dolayı, Dünya, Etraf, Hava, Muhit, Ortalık, Ufuk
- Yoğuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksif Etmek
- Valiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bavul, Camedan
- Demonstrasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri
- Sıhhatsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıksız, Kuşkulu
- Nihai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Sonuncu, Sonsal
- Tefriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşeme, Döşenme
- İhtiyatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınımsız
- Uğratmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Düşürmek, Kovmak, Salmak, Savmak
- İşaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İz, Alamet, Bel, Belirti, Damga, Delalet, En, Eser, Gösterge, İm, Koku, Nişan, Anlamlı İz
- Beher kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Her Bir
- Tıpkıbasım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faksimile
- Dileme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rica, Talep
- Antagonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşman
- Sanaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş İnan, Hurafe
- Tuf Tuf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuhalamak
- Bezgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılmış, Bıkkın
- Oynaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıştırmak
- Yuvarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devirmek
- Erkânıharbiyeiumumiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genelkurmay
- Kafası Küflü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerici
- Kaya Lifi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş Pamuğu, Asbest
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü