Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Denetleme Kurulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teftiş Heyeti
- Kapalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Gizli, İçe Dönük, Müphem, Örtülü, Saklı, Zımni, Mahsur, Münhasır
- Çip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yonga
- Bileşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürekkep, Basit Olmayan
- Hilesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harbi
- Angaje Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak
- Salkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salık, Haber
- Ermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Kavuşmak, Yetişmek
- Çıvgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filiz
- Yapınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özenmek
- Entegrasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleşme, Uyum, Birleşme
- Zayi Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Yitmek
- Yıldırımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paratoner
- Ağlatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tragedya, Trajedi
- Metamorfoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkalaşım
- Muhariyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özerklik
- Farksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Ayrımsız
- Tanrıça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlahe, Umay
- Karabulut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Nimbus
- Sarp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dik, Güç, Yalçın, Sert, Diklik, Yalman, Güçlük
- Nodül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğümcük, Yumrucuk
- Hulasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özet, Kısaca, Kısacası, Fezleke, Sözün Kısası
- Asmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutturmak, Sarkıtmak, Sallandırmak, Takmak, Boş Vermek, Ertelemek, Bırakmak, İdam Etmek, Çekmek
- Aklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün
- Detay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Tafsilat, Teferruat
- Azat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azletmek
- Katran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zift
- İtiraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama, Söyleme, Bildirme
- Sosyalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumculuk
- Kuvvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilek, Cebir, Fer, Güç, Hâl, Ker, Mecal, Nüfuz, Şiddet, Takat, Zor, Yetke, Erk, Tahammül, Mukavemet
- Sırnaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalaka
- Kalbur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elek
- Başlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, Harekete Geçmek, Muameleye Koymak, Almak, Atılmak, Doğmak, Gelmek, Girmek, Kalkmak, Koyulmak, Olmak, Oluşmak, Tutmak
- İçindekiler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fihrist
- Gaddarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasızlık
- İşitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duymak
- Mukayese Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Kıyaslamak, Salıştırmak
- Adlı Sanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
- Azami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maksimum, En Çok, Olanca, En Yüksek, En Büyük
- Azmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuduz
- Loder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükler
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü