Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Darülaceze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünler Evi
- Sebzevatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manav
- Koloniyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgeci
- Ayartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kandırmak, Aldatmak, Saptırmak, Baştan Çıkarmak
- Ön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beri, Önce, Mukaddem, Evvel, İleri, Üstün, Makbul, Kabak, Civar, Huzur, İlk, Karşı, Kat, Yamaç, Yöre
- Tomurcuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gonca
- Bıçkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Külhanbeyi, Çapkın, Kabadayı, Deneyimli, Korkusuz, Gözü Pek, Yürekli, Cesur
- Çalkantılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- Müteşebbis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişimci, Teşebbüskâr, Girişken
- Yel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rüzgar; Romatizma; Bağırsak Gazı
- Muhteris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırslı
- Yardımsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardım İstemek, İstiane Etmek
- Zampara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avratbaz, Keskin, Kadıncıl, Keskin, Zendost, Hovarda, Çapkın
- Dikici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi
- Hesapçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayımcı, Tutumlu
- Basınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tazyik
- Titrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıldamak
- Muaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışık, İmtiyazlı, Özgür, Serbest
- Edip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazar, Edepli, Terbiyeli, Çelebi
- Münhani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri
- Endüstrileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanayileşmek
- Evvelsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evvelki
- Bağlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmek, Alışmak, İlişmek, Tapmak
- Uymayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz
- Bilek Damarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nabız
- Demirhindi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasis, Pinti
- Kanalizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atık Arkı, Lağım, Şebeke
- Vira kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arasız
- Meserret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinç
- Bakır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mes
- Âdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelenek, Töre, Görenek, Alışkı
- Vücutsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız
- Mutasarrıflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancak
- Çok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla, Fena, Geniş, Hayli, İyi, Kötü, Mebzul, Öte, Pek, Sonsuz, Yığınla, Yoğun
- Asabiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirlilik
- Cezve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahvedan, Kahvedanlık
- Hale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayla, Ağıl
- Dızman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişman, İri yarı
- Kuda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünür
- Öteleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntikal
- Palamar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü