Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dahiyane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dahiye Yakışır Biçimde, Dahice
- Yayınevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşriyat
- Başkaldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayaklanmak, İsyan Etmek, Kabarmak, Kıyam Etmek
- General kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paşa
- Yetimhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetiştirme Yurdu
- Tevahhuş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürkmek
- Müdürlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdüriyet
- Müjdesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştusuz
- Karındaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kardeş
- Bilhassa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle, Hele, Her Şeyden Önce, Başta, Özellikle, En Çok, Mahsus, Alelhusus, Hususiyle
- Kılavuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delalet
- Yutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Almak, İnanmak, Kanmak, Katlanmak
- Azaltma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısıntı
- Ümitsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umutsuzluk, Yeis
- Baş Döndürücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Kortej kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tören Alayı, Topluluk, Alay, Maiyet
- Gösterişsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevazu
- Pürçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvrılmış, Zülüf, Saç Lülesi, Püskül
- Yüzyıllık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asırlık
- Büyükelçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sefir, Elçi, Sefiri Kebir
- Lokma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek, Sokum
- Yellenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Osurmak
- Yelken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelkenli
- İzolatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtkan
- Hayran Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak, Duygulanmak
- Yalvaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resul, Peygamber
- Zaruret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluluk, Sıkıntı, İhtiyaç, İcap, Yoksulluk
- Ama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakat, Lakin Ancak, Yalnız, Ne Var Ki, Şu Da Var Ki
- Soğuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dargın, İtici, Şekerrenk
- Haz Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazzetmek
- Yalabık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak, Parıltı, Güzel, İkiyüzlü, Kaypak, Sevimli, Şimşek, Yakışıklı, Oynak Alev
- Gürlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feyz, Bereket
- Hasta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayrı, Kesel, Parasız, Pestil, Rahatsız, Züğürt
- Geçinememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşamamak, Bağdaşamamak, Uyuşamamak
- Sefine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gemi
- Vazıh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aydın, Aydınlık, Belli
- Yönseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temayül
- Alnaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe
- Gezmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyran Etmek, Dolaşmak, Başvurmak, Bulunmak, Dolanmak, Gitmek, Görmek, Yürümek
- Varlıkbirliği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahdeti Vücut
- Tahriş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurcalamak, Tırmalamak, Yakmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü