Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Civciv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüce
- Çöp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararsız, Zibil, Zirzibil
- Sünk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kemik
- Tevabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maiyet
- Meddah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözçatar
- Kınamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplamak, Takbih Etmek
- Köle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bende, Esir, Kul, Tutsak
- Harç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katışık, Mahlul, Masraf
- Hayır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütuf, İyilik, Fayda, Yarar, Sevap, İyi, Yardım; Yok, Öyle Değil, Olmaz
- Mevzii kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerel
- Ekoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevrebilim, Çevre Bilimi
- Müstehase kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fosil
- Örtü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antika, Dam, Kap, Paravan, Tente
- Olduğu Gibi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynen, Harfiyen
- Cezir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekilme, Gitme, İnme, Kök, Alçalma
- Ayan Beyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besbelli, Apaçık, Açık Seçik Bir Biçimde
- Yollanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürümek
- İmansızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnançsızlık, Acımasızlık
- Ukmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Düşünmek, Paykamak
- Fıtrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hilkat, Yaradılış
- Tasım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyas
- Merasim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tören, Yol Yordam
- Ilıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplıca, Çermik
- Dideban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi, Gözcü, Nöbetçi
- Karakabarcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karayanık, Yanıkara, Şarbon
- Mutat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışılmış, Alışılan, Her Zamanki
- Eli Uz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usta
- Esirgeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye, Rahim
- Sosyolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilimsel, Toplumsal
- Yanılsama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galatıhis
- Göreceli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzafi, Nispi
- Uyuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yola Gitmek, İmtizaç Etmek, Mutabık Kalmak
- Oymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşiret, Deşmek, Kazmak, Tayfa, Yemek, Kabile, Hakketmek
- Bayılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sersemlemek, Süzülmek, Mahmur Olmak, Bitmek, Ödemek, Vermek
- Yasallaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanunlaşmak
- Çokgen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı Düzlem, Mudaila
- Yetimhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetiştirme Yurdu
- Oyunbozan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızıkçı
- Milliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulusallık, Tabiiyet
- Derya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz
- Sığınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltica Etmek, Barınmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü