Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Cinsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşeylik
- Rüsum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vergiler
- Kısaboy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodur
- Hiper kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Şimşirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafes
- Yaver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı, Emir subayı
- Tellal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırtmaç, Simsar
- Bibliyofil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kitapsever
- Endüstrileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanayileşmek
- Danışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müracaat, İstişare, Müzakere, Müşavere, Konuşma
- Alışveriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişki, İş, Muamele, Münasebet, Pazar
- Akarca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Akarsu, Kemik Veremi, Kaplıca, Fistül, Sürekli İşleyen Çıban
- Ceriha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yara
- İğdiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burmak
- Dalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takışmak
- Sakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Polis
- Musahabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konuşma, Mülakat, Söyleşi
- Berelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak
- Vira Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Toplamak
- Çit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeper
- Salgılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Badire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felaket, Güçlük, Zorluk, Tehlikeli Durum
- Yürüyüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyir
- Yarımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıtık
- Atom Çekirdeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekirdek
- Hararetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşkun, Canlı, Koyu
- Çıpır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yonga
- Pekitme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekit
- Bıçkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Külhanbeyi, Çapkın, Kabadayı, Deneyimli, Korkusuz, Gözü Pek, Yürekli, Cesur
- Göre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye, İçin, Nazaran, Uygun Olarak, Uyarınca, Gereğince, Tevfikan, Bakılırsa, Sorulursa, Fikrince, Bağıntılı
- Kârgir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâgir
- Talihli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şanslı, Kaderli, Kısmetli
- Muaheze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştiri
- Sınav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoklama, İmtihan
- İtminan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenme
- Şin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıp, Leke
- Islaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nem, Rutubet
- Metamortizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkalaşma
- Hâllenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
- Provoke Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
- Muktezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü