Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Caymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazgeçmek, Dönmek, Fikrinden Taşınmak
- Tanrısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsiz, İmansız, Putperest
- Sempozyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi Şöleni
- Kozgalan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsyan, Başkaldırı
- Gazanfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit
- Lise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaöğretim, İdadi
- Işıldak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Projektör
- Görenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Töre, Âdet, Görgü
- Fosil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıl
- Mehterhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane
- Süzük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf
- Merkeziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkezcilik, Özeklik, Merkeziyetçilik
- Danışıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvazaa
- Görmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fark Etmek, Almak, Anlamak, Bakmak, Çıkmak, Değerlendirmek, Gezmek, İzlemek, Karşılaşmak, Kavramak, Rastlaşmak, Seçmek, Seyretmek, Sezmek, Vermek, Yaşamak
- Vukuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacarıklık, Bilgi, Bilik, Anlama, Bilme
- Kritik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Eleştirmek, İncelemek
- Takatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Güçlü
- Tıp Bacısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Bakıcı, Hemşire
- Ratıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nemli, Yaş
- Kapamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkamak, Engellemek, Hapsetmek, Örtmek
- İllüstratör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezeyici
- Kesif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalın, Sık, Yoğun, Koyu, Saydam
- Yekpare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Tek Parça
- Hünkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Padişah
- Niçenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçıncı
- Başüstüne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldu
- Göz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakış, Bölüm, Çekmece, Delik, Görüş, Hane, Kaynak, Nazar, Oda, Ayn
- Kitabiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
- Göz Kamaştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli, Muhteşem, Parlak
- Yasasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanunsuz
- Tedavülde Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
- Çevrilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşmek
- Uydurulmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma
- Şüphecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkuculuk
- Mahremiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlilik, Mahfilik
- Karamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalamak, Kötülemek, Lekelemek, Yermek, Kovlamak, Bakmak, Gözetmek
- Savsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak, Sermek
- Yenişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek
- Kuşku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şüphe, Tereddüt, Kuruntu, İşkil, Şek, Endişe, Evham, Narahatlık
- Yoksulluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakirlik, İhtiyaç, Sefalet, Zaruret
- Santimantalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtenlik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü