Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Büyükelçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sefir, Elçi, Sefiri Kebir
- Zakkumlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılaşmak
- İzafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıntılı, Göreceli, Nispi
- Sütbeyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apak, Bembeyaz
- Moruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı, Baba, İhtiyar, Koca
- Kontratak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Akın, Karşı Saldırı
- Vızlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vızıldamak
- Reis Bey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan
- Radikalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köktencilik
- Hareket Tarzı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutum
- Fiyatlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pahalılaşmak
- Kare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dörtgen, Dördül, Murabba
- Kriko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldıraç, Kaldırıcı
- Mecal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Dinçlik, Güç, Kuvvet, Takat
- Ön Yargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşin Hüküm
- Değmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgun
- Bibliyografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
- Hatır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Durum, Gönül, Hafıza, Hâl, Kalp, Keyif, Sevgi, Yâd, Yâddaş, Zihin
- Onur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeref, Haysiyet, İzzetinefis, Öz Saygı, İtibar
- Tefekkür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek
- Buruşuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırış Kırış, Pürüzlü, Kıvrım Kıvrım
- Futa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peştamal
- Musahabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konuşma, Mülakat, Söyleşi
- Damıtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukattar
- Fukara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derviş, Fakir, Kembağal, Yoksul, Zavallı
- Sur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Duvar, Hasar, Talih, Uğur, Şans, Kale Duvarı
- Hasebiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolayısıyla, Ötürü, Den Ötürü
- Takdimcilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunuculuk
- Tokgözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
- Gitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başvurmak, Buyurmak, Çalışmak, Çıkmak, Dayanmak, Değerlendirmek, Düşmek, Geçmek, Gezmek, İşlemek, Karşılamak, Ölmek, Saymak, Ulaşmak, Uzanmak, Varmak, Yakışmak, Yapmak, Yaraşmak, Yetişmek, Yetmek, Yürümek
- Çer Çöp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döküntü, Süprüntü, Zir Zibil
- Hanek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söz
- Pertav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılma, Sıçrama, Hız
- Düzenleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertip
- Parçalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölme
- Cesamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, İrilik
- Eğlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezyif
- Bozdurtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozdurmak
- Yaver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı, Emir subayı
- Poşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolama, Başörtüsü
- Takke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arakçın
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü