Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Büküç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşe
- Endirekt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı
- İnkârcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksayımcı
- İnme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felç, Nüzul, Sekte
- Dem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağ, İçki, Kan, Koku, Nefes, Soluk, Zaman
- Taahhüt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak, Üstlenmek
- Tazallüm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak
- Yanılarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlışlıkla
- Bedir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolunay, Ayın On Dördü
- Pahalılanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pahalanmak
- Nemsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rutubetsiz, Terilsiz
- Gün Doğusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğu
- Sürür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinç
- Berbat Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Kirlenmek
- Meclis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamutay, Divan, İclas, Toplantı, Yığıncak
- Dehşetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkunç, Müthiş
- Emekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekaüt, Zor, Mütekait
- Aktarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıntı, Nakil, Transfer
- Vasl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulama
- Şaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayral, Ayrık, Müstesna
- Maşeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumsal
- Okside Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paslanmak
- Dilekçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ariza, İstida, Arzuhal
- Müstekreh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç
- İsteksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönülsüz
- Sudager kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Adamı
- Üstyapı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst Dikili
- O An kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derken
- Yapak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapağı
- Gark Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Boğmak
- Tefrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Ayırma, Ayırt Etme
- Vukuat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olaylar, Ahvalat, Hadise, Olanlar, Olgular
- Tesirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkili, Dokunaklı, Geçişli
- Operasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ameliyat, İşlem, Eylemce
- Harıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışmak, Yanmak
- Çiftçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarımcı, Ziraatçı, Rençper, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi, Ekinci
- Sari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Bulaşkan, Geçici, Geçen, Bulaşık,
- Hortum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burağan
- Buruşuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırış Kırış, Pürüzlü, Kıvrım Kıvrım
- Karaniyoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafatasıbilim
- Şerha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilim, Parça, Yara
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü