Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bayat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kart
- Raf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terek, Sergen
- Sıfat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Ad, San, Bet, Keyfiyet, Yüz, Kılık
- Çörek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek, Kurs, Hamur İşi, Yiyecek
- Ortaokul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rüştiye, Orta Mektep
- Ret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirme, Kabul Etmeme, Uygun Bulmama, Geri Çevirme
- Diuca Speculifera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buzulkuşu
- Benzeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakın
- Kurulaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yozlaşmak
- Muhafazakârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuculuk
- Ampirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneysel
- Aranmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırılmak, Yoklanmak, Arzu Edilmek, Özlenmek
- Kalaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalabalık
- Ahlaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazbut
- Meyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara, Orta
- Gözü Aç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü
- Yastamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Yaslamak, Atfetmek, Hamletmek
- Kamuflaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saklama, Gizleme, Alalama
- Üleş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pay
- Mümessil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temsilci, Oruntak, Temsilci, Başkan
- Yönlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Raci, Müteveccih
- Vandöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satıcı
- Çeşitkenar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokgen
- Anda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tam
- Eşek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkep
- Telepati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzduyum
- Sergilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşhir Etmek, Nümayiş Ettirmek, Sergiye Koymak
- Emeksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Kolay
- Mahlut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışım, Katışık
- Yeni Ay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hilal
- Taç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan
- Barışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Uzlaşmak
- Sıkılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalmak, Utanmak
- Dahletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
- Arkalıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sedir
- Savulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaşmak, Yana Çekilmek
- Cesaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreklilik, Gözü Peklik, Bahadırlık, Ataklık, Atılganlık, Cüret, Güven, Yürek
- Yalpık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayvan
- Hırsızlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak
- Vasat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortalama, Orta, Muhit, Ortam, Şerait, Ara
- Himayecilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü