Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Batık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağruk, Gamze
- Suples kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esneklik
- Fevt Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Yitmek
- Yanılgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Sehiv, Yanlış
- İhtişam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Haşmet, Büyüklük, Göz Alıcılık, Gösterişlilik
- Derk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Algılamak, Anlamak, Kavramak
- Yoğunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz, Kesafet, Kıvam, Trafik
- Kardeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birader, Küçük Bacı, Küçük Kardeş
- Kıvrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atik, Derli Toplu, Aceleci, Canlı, Güzel, Şık, Yakışıklı, Hareketli, Becerikli
- Miat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süre
- Vitalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirimselci
- Özdek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlık, Madde, Cisim
- Çor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık, Dert; Sığır Vebası
- Edebiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazın, Literatür
- Cehalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik, Bilmezlik
- Halayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın Köle, Cariye
- Refakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşlik, Yoldaşlık, Arkadaşlık
- Güpür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumaş
- Pejoratif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergisel
- Zırvalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğazlık Etmek, Cefengiyat Söylemek, Saçmalamak
- Tırı Vırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Boş, Değersiz
- Üzülme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessür
- Selen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Haber, Ses
- Deflemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defetmek
- Dayanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Destek, İstinatgâh, Mesnet, Zemin
- Danışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Müracaat Etmek, İstişare Etmek
- Avlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalanmak, Avcılık Etmek
- Eğlenceli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matrak, Şen
- Jandarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz, Zaptiye, Korucu, Kolluk
- Boylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Endamlı, Uzun Boylu, Boylu Boslu
- Derece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvam, Seviye, Aşama, Ayar, Basamak, Doz, Gömlek, Had, Kadar, Kademe, Merhale, Mertebe, Nokta, Not, Paye, Radde, Rütbe, Tabaka, Termometre, Kerte, Yalım
- Enformasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıklaşma, Salıklaşım, Bilişim, Haberleşme, Danışma, Tanıtma
- Sallasırt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırtına Almak
- Tabanvay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayan
- Dağarcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellek
- Sıkıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komprime; Düşük
- Yolmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak
- Sökel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta, Malul, Güçsüz
- Bivefa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vefasız
- İniş Yokuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe
- İtham Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçlamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü