Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Basmakalıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Klişe, harcıâlem, bilineni tekrarlayan, sloganvari
- Çullanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abanmak, Tedirgin Etmek, Tebelleş Olmak
- Sihir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyü, Efsun
- Bakir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El değmemiş, Kullanılmamış, İşlenmemiş Toprak, Eskimemiş, Yıpranmamış, Yeni
- Kolon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütun
- Çınca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elektron
- Maksat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Erek, Garaz, Gaye, Hedef, Kasıt, Meram, Niyet, Tasavvur, Yol, İstek
- Yeltek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hercai, Mütelevvin
- Aykırılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtilaf, Muhalefet
- Kaybedilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitik
- Adres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulunak, Unvan
- Raket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokaç
- Labirent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolangaç
- Kengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyatik, Romatizma
- Viyak Viyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Inga Inga
- Kanat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Taraf, Yan
- Out kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı
- Oğur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırsat
- Künç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşe
- Vahamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlık, Korkulacak Durum
- Mosmor Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak
- Tasarruf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırmak, Tutmak
- Acıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazin, Trajik, Dramatik, Üzücü, Dokunaklı, Feci, Gussalı, Kederli
- Etnik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budunsal, Irksal, Kavmi
- Fevkettabii kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiatüstü
- Hükûmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktidar
- Mürgüleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekerleme
- Haletiruhiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahvaliruhiye
- Ehliyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetersiz
- Derece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvam, Seviye, Aşama, Ayar, Basamak, Doz, Gömlek, Had, Kadar, Kademe, Merhale, Mertebe, Nokta, Not, Paye, Radde, Rütbe, Tabaka, Termometre, Kerte, Yalım
- Esirgememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymak
- Soğutkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğutucu
- Dahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ökeli, Bile, Da, Hatta, De
- Sözcük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelime, Lügat, Söz
- Sehpa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darağacı
- Demek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak, Düşünmek, Erişmek, Saymak, Ummak, Yeltenmek, Ses Çıkarmak, Söylemek, Söz Söylemek, Şu Halde, Öyleyse
- Mestur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Kapalı, Örtülü
- Telesmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acele Etmek, Aşıkmak
- Hipotez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varsayım, Faraziye
- Makul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ussal, Akıllı, Elverişli, Mantıklı, Uygun
- Kabak Kemane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü