Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Aşikârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuzuh
- Lodos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güney, Boz Yel, Ak Yel
- Berceste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Latif, Seçme
- Branş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Dal, Kol, İhtisas
- Aksam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölümler
- Boşboğazlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırvalamak
- Kentsoylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burjuva
- Ejder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ejderha, Büyük Yılan
- Gaf Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pot Kırmak
- Ezelî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Öncesiz
- Manidar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamlı, Manalı
- Devamlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreklilik
- Muhafızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruyuculuk
- Kerem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyluluk, Ululuk, Büyüklük, Asalet; İyilik, Lütuf
- Takıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obsesyon
- İşve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Eda, Naz, Kırıtma
- Tabankeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekecek
- İnkılâp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşüm, Devrim, Islahat, İyileştirme, Reform, Geçiş, Evrim
- Ameli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edimsel, Uygulamalı, Pratik, Uygun, Kolay, Elverişli, Kestirme
- Hamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topyekûn, Tüm
- Tutuklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevkuf
- Hepatit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarılık
- Kaput kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kötü
- Alaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alev, Yalaz, Kıvılcım, Yalım
- Sâika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebep, Yıldırım
- İştial Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alevlenmek, Parlamak
- Editör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basıcı, Yayımcı, Naşir
- Acıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazin, Trajik, Dramatik, Üzücü, Dokunaklı, Feci, Gussalı, Kederli
- Selim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürüst, Doğru, Kusursuz
- Binnetice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet
- Kavuştak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakarat
- Defosuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam
- Üzeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst, Beden, Boyun, Giysi, Kimlik, Satıh, Varlık, Vücut, Yüz, Yüzey
- Zehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağu, Ağı, Sem, Acı, Keder, Ot, Sıkıntı, Zıkkım
- Fizik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hikmet
- Cebriye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazgıcılık, Kadercilik, Fatalizm
- Cöke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ihlamur
- Olanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmkan, İmkân, Mümkünlük, Olabilirlik
- Stop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dur
- İdrak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Algılamak, Anlamak, Erişmek, Kavramak, Ulaşmak
- Ahlaksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sefil, İffetsiz, Namussuz, Düşkün, Soysuz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü