Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Açıölçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletki, Gönyemetre
- Kovuşturulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takip
- Seyyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezer, Gezici, Gezgin, Portatif
- İndirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşürmek, Kapamak, Kırmak
- Nas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnak
- Takip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Gelmek, Gütmek, İzlemek, Kovalamak, Tutturmak, Yetişmek, Ardılmak, Artlamak, Kovuşturmak
- Yelkenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelken
- Görgüsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Çakal, Hıyar, İlkel, Kabak, Tor, Yavan
- Şamil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapsayan, Kaplayan
- Yardımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muavin, Yamak, Yâr, Yaver, Asistan
- Kin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hınç, Garaz, Nefret, Güçlü
- Sölpümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pörsümek
- Taklit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansı, Özenti, Öykünme, Benzetleme, Benzeyen, Benzek
- Mahrumiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksunluk
- İşaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İz, Alamet, Bel, Belirti, Damga, Delalet, En, Eser, Gösterge, İm, Koku, Nişan, Anlamlı İz
- Merlanos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezgit Balığı
- Pişmanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nedamet, Yeringenlik, İldimlik
- Parkur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarış Yolu
- Tomurcuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gonca
- Ders kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi Verme İşi, Çimke, Öğüt, İbret, Öğretici İz, İhtar, Muhazara
- Gayretkeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabalayıcı
- Kurk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuluçka
- Ödeşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fit Olmak
- Köşe Yazısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkra
- Delirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Deli Olmak, Kulumak
- Sadrazam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakan, Başvezir, Sadır
- Hacet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç, Gerek, Gereklilik, İdrar, Lüzum
- Deste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlam, Bağ, Demet, Grup, Hizip, Öbek, Kabza
- Beyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleme, Bildirme
- Sallakhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezbaha
- Beşeriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsanlık
- Yastıklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığma
- Video kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Videoteyp, Sın
- Zem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergi
- Korluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mangal
- Huşsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Unutkan
- Dilaver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahadır, Yiğit, Delikanlı
- Susku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükût
- Yükseklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrtifa, Yükselti
- Benzerlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlik
- Mürettip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizici, Dizgici, Dizmen, Düzenleyen, Hazırlayan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü