Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık
- Ergene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden Yeri
- Mısır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darı
- Varda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savul, Kezik, Dikkat, Destur
- Teneşir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salaca
- Uygarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medeniyet
- Arzulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hevesli, İstekli
- Devretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Dolaşmak, Dönmek, Tahvil Vermek
- Bitirmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz
- Eğitimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiyeci, Pedagog
- İnhidam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme
- Ehemmiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önem
- İstikrarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengeli, Kararlı
- Analiz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözümlemek
- Öremek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemek, Nizama Koymak, Tanzim Etmek
- Vukufsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz
- Çıfıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz
- Pinpon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlı
- Sabitlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tespit Etmek
- Bembeyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apak
- Biçim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekil, Form, Tarz, Eşkâl, Hat, Kalıp, Merkez, Minval, Suret
- Cibilliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaradılış, Maya, Huy, Ahlak
- Çekingen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürkek, Utangaç, İçine Kapanık, Pasif, Tor, Sıkılgan, Muhteriz
- Aşüfte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynak
- İblis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeytan, Kötü, Düzenci
- Sungu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Takdime
- Celalli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırçın
- Kepmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Yıkılmak
- Yaşamöyküsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biyografi
- Dilaver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahadır, Yiğit, Delikanlı
- Dam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Örtü, Eş, Çatı, Köy Evi, Ahır, Tutukevi, Hapishane, Kavalye
- Suçlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç Yüklemek, İtham Etmek
- Revaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlilik, Sürüm, Geçerlik
- Gammazlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çuğullamak, Kötülemek, Satkınlık Etmek
- Gaita kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışkı
- Sponsorluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destekçilik
- Saylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçmek, Önem Vermek, Saymak, İtibar Etmek
- Araç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alet, Anahtar, Kayıt, Taşıt, Vasıta
- Kastor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kunduz
- Tıkıldatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıklatmak
- Yakut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saha
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü