Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ayrım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırma İşi, Fark, Sekans, Kıvrım, Tefrik, Başkalık, Alt Bölüm, Ayrılma Noktası
- Eğimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyyal
- Batkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüsran, İflas
- Takatuka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı; Takoz; Kül Çanağı
- Armada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donanma
- Cazibedar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekici
- Sınai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Endüstriyel, Uransal
- Muhariyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özerklik
- Yakında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçenlerde, Şimdi
- Gâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazen, Kâh, Kimi Zaman
- Hakim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargıç, Başat, Yargıcı, Bilge, Filozof
- Ufak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük, Mikro
- İltimas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka Çıkma, Kayırma, Ayrıcalık Tanıma, Himayecilik, Kohumbazlık
- Gezme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyran
- İrtihal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Gestalt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Boy, Durum, Yapı
- Kabilinden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gibi
- Müşevveş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık
- Nevbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar
- Bakışım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenazur, Simetri
- Köylü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba, Kentçi, Kentli
- Ceninisakıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşük
- Kumbara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülle
- Ağa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağabey, Koca
- İhtilalci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrimci
- Kanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanaat
- Kısır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çorak, Yararsız, Yoz
- Asla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiçbir Zaman, Katiyen, Kesin Olarak, Hiçbir Biçimde, Kesinlikle
- Ayıplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kınamak
- Yadsıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkâr
- Yapın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamulat, Masnuat
- Aşırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Öte Yana Geçirmek, Kaçırmak, Uzaklaştırmak, Savmak, Hırsızlamak, Kaldırmak, Tırtıklamak
- Asmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutturmak, Sarkıtmak, Sallandırmak, Takmak, Boş Vermek, Ertelemek, Bırakmak, İdam Etmek, Çekmek
- Manzum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazım, Muntazam
- İltihaplı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yangılı
- Çözüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Hal, Yeçim
- Sistem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizge, Düzen, Ayar, Yöntem, Dizim, Cümle, Tertibat, Yol, Takım, Öğreti
- Sayfiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazlık, Yazlak
- Okkalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pohpohlamak
- Sümük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırtık, Kemik
- Yalkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlaklık, Revnak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü