Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Aynalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Yakışıklı
- Barlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Velut
- Bir Nebzecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük
- Çalkalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalkamak, Elemek
- Kapsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havi Olmak, İhata Etmek, İhtiva Etmek, Şamil Olmak
- Saydam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeffaf, Transparan
- Yığma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karma
- Derslik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınıf, Dershane
- Temelleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşmek
- Trup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takım, Kol
- Acı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
- Molas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumtaşı
- Öğür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taydaş, Akran; İstinas Etmiş; Menus; Takım, Derinti, Fıkra, Zümre
- Alakalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgili
- Sakınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak, Çekinmek, Esirgemek, Gözetmek, İhtiyat Etmek, Korumak
- Hoppa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafif, Havai, Delişmen, Serbest, Koket
- Sim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gümüş, İşaret
- Yozlaşmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoz
- Dış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Hariç
- Şefik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşfik, Sevecen
- Âşıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün
- Boyut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Ebat, Kapsam, Mikyas, Nitelik, Ölçü, Buut
- Cedit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeni
- Seks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cinsiyet
- İllet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Sallapati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşüncesiz, Düşünmeksizin, Dikkatsizce, Saygısızca, Patavatsızca
- İlkelce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel
- Harabati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağınık, Derbeder
- Beğenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rağbet
- Cüret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreklilik, Ataklık, Cesaret
- Kıstas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü, Miyar, Ölçüt
- Israr Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Ekşimek, Tutturmak, Üstelemek, Zorlamak
- Zedelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berelemek, Zarar Vermek
- Kesenekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mültezim
- Güldürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komedi, Fars, Mizah
- Mesuliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorumluluk, Sorunca
- Aşama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rütbe, Derece, Kademe, Merhale, Basamak, Adım, Mertebe, Paye
- Pasaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirli, Dağınık, Düzensiz, Çapaçul
- Etüt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek
- Yalpı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamaç
- Küp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü