Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Arkadaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dostluk, Yârenlik, Yoldaşlık, Refiklik, Tomdaşlık, Hempalık, Omuzdaşlık, Ünsiyet, Şeriklik
- Sorum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorumluluk, Durum, Mesele, Mesuliyet
- Çalışkanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faaliyet
- Ziyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar, Kayıp, Hasar, Hüsran, Zayiat
- Sıkıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak, Kıstırmak, Tıkmak, Zorlamak
- Siyasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyasal
- Bağırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek, Kükremek
- Kan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy
- Latilokum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokum
- Tutamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgit, Delil, Tutunma, Dura, Sebat, Yol, Meslek, Meşrep
- Tutaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takışmak
- Kapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Kantar, Tele
- Müft kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Beleş
- Kırılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Azalmak, Darılmak, Gücenmek, İçerlemek, İncimek, İncinmek, Sınmak, Yatışmak
- Mesih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsa Peygamber
- İslam Gizemcisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutasavvıf
- Harıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışmak, Yanmak
- Umulmayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak
- Yalman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğik, Mail; Sarp, Dik
- Hapşırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksırık
- İstihlakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Caiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yerinde, Gerekli, Yerinde Sayılan, Yakışık Alan
- Sosyalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumculuk
- Mut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutluluk, Saadet
- Normal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağan, Uygun, Doğal, Düzgülü
- Cüruf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışık
- Saksı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Kafa
- Hanuman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ocak
- İncinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak, Gücenmek, Kırılmak
- İlla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hele, İlle, Özellikle
- Emir Subayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaver
- Abla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük Bacı, Aba, Bacı, Mama
- Sekans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Dizi
- Beşeriyetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsancıl
- Göçebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhacir, Göçer
- Kadimî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- Aygıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz, Araç, Alet
- Kerh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinme, İğrenme; İstemeyerek, Zorla
- Küşayiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık
- Merhale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Derece, Konak, Menzil, Safha, Evre
- Esassız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılsız, Yalan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü