Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Araştırman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırıcı
- Çizgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel Tahtası
- Sürdürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak, Olmak
- Gafillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaflet
- Yoksunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahrumiyet
- Havaneli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havandeste
- İnternet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örüt Ağ, Genel Ağ
- Atlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşucu
- Tesirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkili, Dokunaklı, Geçişli
- Civar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöre, Havali, Mahal, Etraf, Ön, Yakın Yer
- Kasem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ant, Yemin
- Antre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giriş, Girek
- Büküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönemeç, Viraj
- Yanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Duygulu, Kebap, Yanmış, Kavruk, Acılı
- Ekosuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankısız
- Mayi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıvı
- Taahhüt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak, Üstlenmek
- Nezaket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncelik, Zarafet, Naziklik
- Hararetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşkun, Canlı, Koyu
- İtidal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilım, Soğukkanlılık, Aşırı Olmama, Ölçülülük
- Cemaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Toplum, Ehil, Kütle
- İşaret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göstermek
- Baş Örtüsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşarp
- Simültanör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilmaç
- Serkeşlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafa Tutma
- Haydut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşkıya, Harami, Kuldur, Şaki, Kır Hırsızı, Yol Kesici
- Virüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mikrop
- Sermaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapital, Konu, Servet, Varlık, Anamal, Başmal, Anapara
- Turizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezim, Gezginlik
- Anlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmak, Sözleşmek, Kavilleşmek, Bağdaşmak, Kaynaşmak, Uzlaşmak, Barışmak, Geçinmek
- Muvakkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Geçici, Muvakkati, Örel, Geçeğen
- Tütün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duman
- Muhabbet Tellalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
- Gülümseyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütebessim
- Ürkek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Korkak
- İane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, Yardım
- İnfilak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlama, Bösme
- Özül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temel
- Beğenilmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, İtici
- Ağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiloca Fazla, Değerli, Güç, Yüklü, Yavaş, Yoğun, Ağırbaşlı, Alçak, Ciddi, Çetin, Dokunaklı, Gösterişli, Güç, Kırıcı, Korkulu, Oturaklı, Tehlikeli, Vahim, Veznin
- Ağız Tadı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatlık, İyi Geçinme, Kemaliafiyet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü