Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Anı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatıra, Yadigâr
- Mistik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizemsel, Gizemselci
- Öğe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Unsur
- Yontmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Tıraşlamak
- Kabil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olası, Benzer, Cins, Gibi, Mümkün, Olabilir, Tür, Türlü, Olanaklı
- Kararlaştırılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayyen
- Aşikâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apaçık, Sarih, Açık, Belli, Meydanda, Besbelli Olan, Ortada Olan, Gizli Olmayan, Mahsus
- Müebbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz, Ömürlük, Yaşadıkça
- Gürültü Patırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga
- Teşbih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzetme
- Mazmunsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kof
- Kalbur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elek
- Savran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merdiven
- Fabrika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üretim Evi
- Çiğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişmemiş, Kaba, Yersiz, Toy, Jale
- Bicik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meme
- İskemle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sandalye
- Bir Nice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birçok
- Tahripkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıcı
- Gözletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
- Ahşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağır
- Fiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paha, Değer, Eder, Bedel, Maliyet, Masraf, Hediye, Yükselmek
- Şetaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşe, Sevinç, Şenlik
- Düzeltici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Musahhih
- Sükûti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suskun, Sessiz
- Kembağal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir, Fukara, Sefil, Yoksul, Züğürt
- Mücevherat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süs Eşyası, Cevahir
- Voleybol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçantop
- Meraret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılık
- Ürküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkma, Korku, Vahşet
- Tabetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basmak, Çap Etmek
- Aylık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maaş, Mahiye
- Operatörlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cerrahlık, Dizgicilik, İşletmenlik
- Piston kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtenek, Arka, İltimas, Kayırıcı
- Bitki Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Botanik
- Pandül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkaç
- Melankoli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüzün, Kara Sevda
- Suçlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtham, Töhmet
- Tuzak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hile, Ağ, Al, Komplo, Tele, Düzen
- Boza Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak
- Bronz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tunç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü