Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Antrepo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depo
- İmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmecilik
- Diyalog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Anlaşma, Karşılıklı Konuşma
- Gizlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saklamak, Örtmek
- Açım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açma
- Ziyaret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmek, Uğramak
- Bozmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak
- Gerçekleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teyit
- İlahe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umay, Tanrıça
- Uzlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Barışmak, Geçinmek
- Kıygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haksızlık, Zulüm
- Müstehlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Çağrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davet, Arama (Telefon), Çağırış
- Kavzamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı Tutmak, Kavramak, Korumak, Muhafaza Etmek, Tanzim Etmek
- Ölgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solmuş
- Bir Tahtada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yekten
- Arama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol
- Oy Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rey Vermek, Ses Vermek
- Yedmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Yedeğinde Götürmek
- Amel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş, Edim, Fiil, Eylem
- Süreç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vetire
- Hepatit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarılık
- Ulaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağ Eylem
- Pusat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Silah
- Darlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daralmak
- Yalın Kat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Üstünkörü
- Sonuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihai
- Himaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunma, Esirgeme, Gözetme, Kayırma, Elinden Tutma
- Mukavelename kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözleşme
- Sel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkın Su, Baskın, Yığın
- Mukayese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyaslama, Karşılaştırma, Kıyas, Ölçüştürme, Oranlama
- Şuluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızıkçı
- Halta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasma
- Volatilite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirsizlik
- Venüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çolpan, Çoban Yıldızı, Çulpan, Zühre
- Oyumlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak
- Atlas Çiçeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaktüs
- Düşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlanmak, İsabet Etmek, İtibarsızlaşmak, Alçalmak, Alışmak, Atlanmak, Azalmak, Bulunmak, Değmek, Eksilmek, Gitmek, İnmek, Kapılmak, Rastlamak, Uğramak, Vurmak, Yağmak, Yakışmak, Yıkılmak
- Keniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cariye
- Sunma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, İkram, Takdim
- Kıvrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atik, Derli Toplu, Aceleci, Canlı, Güzel, Şık, Yakışıklı, Hareketli, Becerikli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü